Gelişen Dünya için Portatif Elektrik
London Business School'dan Profesör Lynda Gratton, çalışma hayatının geleceği üzerine yazdığı "Shift" adlı kitabında "çalışma biçimini değiştiren her devrimin temelinde hiç şüphesiz enerji alanındaki değişimler vardır," demektedir. Uluslararası Enerji Ajansının tahminlerine göre, 1,3 milyar insanın elektriğe erişimi olmadığı düşünüldüğünde, bu durumun yerel halkın içinde bulunduğu şartları değiştirmesine olanak vermeyen insani bir sorun olduğu açıktır. Tam da bu nedenle, Imperial College London mezunu üç girişimci, Christopher Baker-Brian, Mansoor Hamayun ve Laurent Van Houcke, elektrik şebekesinden bağımsız bir şekilde güneş enerjili elektrik sağlayan BBOXX şirketini kurmuş.
Kitlelere Elektrik Tedariği
Küresel Strateji Yönetici Ortağı Mansoor Hamayun, fikrin, elektrik mühendisliği bölümünde öğrenciyken aklına geldiğini, dünyanın kayda değer bir kısmının elektriğe erişimi olmadığını düşündüğünde filizlendiğini anlatıyor. Bu durumun hem mühendislik, hem politik hem de teknolojik bir problem olduğunu belirten Hamayun, fikrin kafasında bir kıvılcım gibi çaktığını söylüyor. Hamayun, bu problemle başa çıkmak için gerekli entelektüel kaynakların Imperial College'da mevcut olduğunu düşünerek, konuyla ilgili dersleri alıp fikri pratiğe dökebileceğini düşünmüş. "Projeye dair ilk konseptleri geliştirmek üzere para toplamak için e.quinox adında bir hayır kuruluşu kurdum ve çok başarılı olduk. Mezun olduğumuzda Ruanda'da yaklaşık 600 haneye elektrik sağlıyorduk. Yaz ve Paskalya tatillerimizde para topluyor, programı geliştirmek ve yerel halka eğitim vermek için Ruanda'da bir köye gidip orada kalıyorduk.
Güneş enerjili batarya grupları geliştirerek bunları dağıtmanın oldukça başarılı bir fikir olduğunu gördük. Hayır kuruluşumuz, Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü (IEEE) ve JP Morgan gibi kuruluşların ilgisini çekerek, buralardan birçok ödül aldığı için Imperial College'daki son iki yılımız heyecan verici oldu. "Öte yandan," diye açıklıyor, Hamayun, "Zamanımın yüzde 90'ında para topladığımı ve yüzde 10'unda asıl yapmak istediğim şeyi yaptığımı farkettim." Bu durumu değiştirmek için kitlelere elektrik tedarik etmek gibi toplumsal bir hedefi olan ve kâr amacı güden BBOXX'u kurdular.
Kullanıcı Odaklı Tasarım
Bir dizi güneş enerjili sistem geliştirdiler. Bunlar arasında, elektrik şebekesinden şarj edilebilen, enerji depolayabilen, esnek bir panelle çalışabilen ve USB girişi ile telefona bağlanabilen küçük batarya kutuları var. Bir de hastane ve okullarda kullanılabilen daha büyük sistemler mevcut. En önemlisi de, projelerini geliştirmek için öğrenciyken benimsedikleri yaklaşıma sadık kalıyor, yerel toplulukları yerinde ziyaret ediyorlar. "Kullanıcı odaklı bir tasarım yaklaşımı benimsedik. Epey bir zamanı insanlarla konuşarak geçirdik ve ne istediklerini anlayabilmek için köyde yaşadık. İnsanlar en temelde telefonlarını şarj edecek cihazlar ve ürünü yanlarında taşıyabilme özelliği istiyorlardı. Daha teknolojik anlamda ise bir takım teknik özellikler bekliyorlardı.
Asıl büyük sıkıntı, bu alandaki teknik becerilerin Birleşik Krallık'taki ile aynı olmamasıdır ki, "tak-çalıştır" tasarımının çok popüler olmasının sebebi de budur. "Her şey tek bir kutudan geliyor. Her şey 7.000 - 8.000 dolar aralığındaki bir kutuya bağlı. Montajı da kolaylaştıran bu özellik büyümemizde büyük bir rol oynuyor. Bu, hem temiz enerji sağlıyor, hem de kerosene bir alternatif sunuyor. Şirket, yarattığı etkiyi izliyor; toplanan veriler, sistemin insanların hayatlarına yaptığı gerçek katkıyı ve yarattığı ekonomik fırsatları gösteriyor. Elektronik mühendisliğinden mezun olan bu üç zihnin öğrenme eğrisi de dik bir yol izliyor. Şirket 2020'ye kadar 20 milyon insana elektrik sağlamayı hedefliyor.