©

Global Village

Düşünme biçimimiz nasıl gelişir ve değişir? Yeni bir araştırma, indirilebilir bir uygulamanın yardımıyla, dünya genelinde farklı değerleri ve düşünme kalıplarını inceliyor.

Tarz dendiğinde genellikle aklımıza bir şeyin nasıl göründüğü veya görünümü gelir. Ancak “Küresel Köy: Düşünme Tarzınızı Keşfedin”, adlı yeni bir akıllı telefon uygulaması, farklı düşünme tarzlarının arkasında yatan faktörleri araştırıyor. Ekip, Londra’daki Durham Üniversitesi ile Queen Mary Üniversitesinde Antropoloji, Linguistik, Bilgisayar Bilimleri, ve Hispanik, Kültürel ve Göç Çalışmaları alanlarında çalışan araştırmacılarından oluşuyor. Daha önceleri Durham’da Davranış, Ekoloji ve Evrim Araştırmaları ekibinde üye ve bugün de Exeter Üniversitesinde Biyolojik Bilimler Bölümünde Kültürel Evrim dalında Doçent olan Dr. Alex Mesoudi tarafından yönetilmekte. 

Psikoloji alanında bugüne kadar yapılan araştırmaların çoğunun Batılı ve hatta genellikle Britanyalı, Amerikalı veya Kanadalı üniversite öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilmiş olması da Düşünce Biçimleri Projesine ilham veren unsurlardan biri olmuş. Mesoudi, psikoloji teorisinin temelinin, neredeyse tamamen, belirli bir yaş ve sosyo-ekonomik gruba mensup katılımcılar üzerinde gerçekleştirilen dar örneklemli araştırma bulguları üzerine bina edildiğini söylüyor. Bundan çok değil belki 10 yıl kadar önce psikologlar, Batılı üniversite öğrencileri üzerinde uyguladıkları testleri bu kez de Batılı olmayan üniversite öğrencilerine, ve hem Batılı olmayan hem de üniversite öğrencisi olmayan denekler üzerinde uygulamaya başladılar ve çok farklı sonuçlarla karşılaştılar.

Kuzey Amerika ve Japonya’da yürütülen ve Kuzey Amerikalı deneklerle Doğu Asyalı deneklerin karşılaştırıldığı çok sayıda araştırma, insanların ”bireysellik” veya ”grup” kavramlarına atfettikleri değerlerdeki tezatları gözler önüne serdi. Mesoudi, Batılıların ve özellikle Amerikalıların rakiplerini yenme konusundaki motivasyonlarının temel nedeni, bireysel açıdan olabileceklerinin en iyisi olmaya çalışmalarıdır, diyor. Buna karşılık, Doğu Asya ülkelerinde ve özellikle de Japonya’da kişilik testi tarzındaki benzer anketlerin sonuçları, insanların bir gruba ait olmaya ve gruplarının performansına değer verdiklerini gösteriyor.

En az bunun kadar ilginç olan bir diğer husus da Batıda yaşayan insanların, kategorileri soyut kurallara dayandırırken Doğu Asyalıların bunları “ilişkiler” bazında sınıflandırmalarıdır. Mesoudi’ye göre, ”insanlara bir at, bir eyer ve bir keçi gösterirseniz, Batıda yaşayan insanların, ikisi de hayvan olduğu için keçiyle atı birlikte gruplandırdığını görürsünüz. Çünkü biz çiftlik hayvanlarının aynı grupta yer alması gerektiğini düşünürüz. Doğu Asya’da ise insanlar at ile eyeri birlikte sınıflandırabilirler. Bunun nedeni eyerin atın sırtına vurulmasıdır. Aynı şekilde inekler ot yediği için inek ve otu da birlikte sınıflandıracaklardır. Onlar için önemli olan ilişkilerdir.”

Düşünme bİçİmİ farklılıkları

Mesoudi’nin Doğu Londra’nın Mile End bölgesinde eğitim veren Londra Queen Mary Üniversitesi’nde ders verdiği dönemlerde, öğrencilerin çoğunluğunu Bangladeş kökenli ikinci nesil Britanyalılar oluşturuyormuş. Mesoudi de doğal olarak araştırmalarında önceki çalışmalardakilere benzer ölçütler kullanmaya başlamış. Doğu Asya ve Kuzey Amerika’da yapılan araştırmaların sonuçlarıyla hem benzeşen hem de ayrışan ilginç bulgulara ulaşmaya başlamışlar. Geniş kapsamlı bir düşünme biçimi uygulaması projesi de buradan çıkmış. 

Elde edilen verilerin, gerek Batıya göç ve gerekse Batılı göçmenlerin Batılı olmayan ülkelere göçü hakkında yeni bir pencere açacağını ve dolayısıyla düşünceyle ilgili küresel farklılıkları neyin oluşturduğu konusuna ışık tutacağını düşünüyorlar. Dr. Mesoudi bu konuda şunu sorguluyor: ”Bu evde, ailede kazanılan bir şey mi, ebeveynlerin çocuklara taklit yoluyla ilettikleri bir şey mi? Yoksa kitlesel medyayla mı oluyor? Okulda kullanılan metotlar mı? Aile büyüklüğü, farklı aile ilişkileri? Sosyal yapılar? Din?”

Uygulamayı indirdikten sonra sizden hangi ülkede büyüdüğünüz bilgisini girmenizi istiyor. Dr. Mesoudi, kültürel psikologların bazı önlemler nedeniyle 14 yaşı alt sınır olarak belirlediklerini belirtiyor. Lehçe konusunu ele alacak olursak örneğin, “14 yaşına kadar nerede büyüdüyseniz, o yörenin ağzını kullanmaya eğilimlisiniz demektir.” Sorulan sorular, kültürel geçmişiniz hakkında bir fikir oluşturmaya çalışıyor. Daha sonra da Kuzey Amerika ve Doğu Asya düşünme biçimleri arasındaki farklılıkları gösteren, kategorilerin nasıl yapıldığını, bireysellik, kolektivizm ve kendi “grubumuza” göre kendimizi nasıl gördüğümüzü açıklamaya çalışan sorularla ilgili psikoloji literatüründen beş görev veriliyor. 

Dr. Mesoudi bunu, ”İçinde bulunduğunuz toplumda farklı boyutlara göre sizden iyi veya kötü durumda olanların oranını tahmin etmenizi istiyorlar” şeklinde açıklıyor. ”Nüfusun ne kadarından daha çekicisiniz? Veya daha zeki? Veya daha yetkin? Batılılar kendilerini her konuda ortalamanın üstüne görmeye eğilimlidir. Ancak herkesin ortalamanın üstünde zekaya veya çekiciliğe sahip olması istatiksel olarak elbette mümkün değildir. Diğer yandan Doğu Asyalı katılımcılar ise, çok daha gerçekçi olmaya eğilimlidir. Ortalama ortalamadır – Yüzde 50 ortalamanın üstünde olduğunu söylerken yüzde 50 de ortalamanın altında olduğunu belirtmektedir.”

Öğrenme

Son olarak, eğitim akışının Doğudan Batıya her iki yönde ve giderek hemen her yaş grubunda gerçekleştiği bu çağda, düşünme tarzımızla çok yakından bağlantılı olan öğrenme biçimleri arasındaki farklara bakıyorlar. Örneğin, ABD’de alet yapımı konusundaki eski bir araştırmayı çağrıştıran balık tutma oyunu, insanların olta yapımı için deneme yanılma yolunu mu yoksa gruptaki en iyi balıkçıları taklit etmeyi mi tercih ettiklerini anlamaya çalışıyor. Sosyal ve bireysel öğrenme ilişkisine bakıyor. Dr. Mesoudi bunu, “Araştırmalar, Batıda insanların daha büyük olasılıkla bireysel öğrenmeyi seçme yönünde eğilimli olduğunu ve Doğu Asya'da da bunun aksine sosyal öğrenmeye önem verme konusunda daha eğilimli olduğunu gösteriyor,” şeklinde açıklıyor. Batıda birçok araştırma, eğitimcilerin nasıl “öğrencilerine yaratıcı olarak düşünmelerini, bağımsız düşünmenin değerini kavramayı öğretmeye eğilimliyken, Doğu Asya okul sistemleri genellikle ezbere dayalı öğrenmeye ve öğretmenin söylediklerini tekrara yöneliktir. Çarpım cetvelini, ve bir takım bilgileri ezberlemek sosyal öğrenmeyi daha çok teşvik etmektedir.”

Dr. Mesoudi bu çalışmanın belirli bir düşünme biçiminin bir diğerine üstün olduğunu değil, dünyanın farklı yerlerinde düşünce çerçevesini tanımlayan değerleri araştırdığını ve yine insanlar göç ettiğinde altta yatan bu çerçevenin değişmesine neden olan faktörleri incelediğini belirtmekte.