Impact Hub Istanbul
Etki odaklı çalışan bireyleri İstanbul’da bir araya getiren mekan ve platform’ derken neyi kastediyorsunuz?
Impact Hub Istanbul’u tarif ederken, her zaman varoluşunun özünü oluşturan üç etmeni vurguluyoruz: topluluk, içerik ve mekan. “Mekanımızı” hem belli bir fiziksel mekanda “içerik” yaratmak ve sergilemek hem de farklı disiplinlerden gelen ancak hayata dair emsalsiz bir tutku ve birlikte yaratmak için dizginlenemez bir istek duyan kişileri bir araya getirmek için bir araç olarak görüyoruz. Bu capcanlı ve yaratıcı topluluğun sahip olduğu ruhu bozulmadan koruması, kendisi ve toplumun geneli için değer yaratmaya devam ederek büyümesi için geliştirdiğimiz bir üyelik sürecimiz var. Aynı zamanda içerik geliştirme yönünde açık fikirli, yaratıcı, destekleyici ve sosyal etki odaklı çalışan kişileri ve kurumları sürekli olarak aramaya devam ediyoruz. “İçeriğin” yeni hikayeler oluşturmak, yeni ortaklıklar kurmak, yetkinlikler geliştirmek ve bütün taraflar için fayda yaratan yeni ilişkilerin tohumlarını atmak için kilit rol oynadığına inanıyoruz.
Impact Hub İstanbul’u benzersiz kılan nedir?
Yukarıda saydığımız üç malzeme ve bunların mükemmel uyumu sayesinde gerçekten başka bir yerde yaşayamayacağınız bir Impact Hub deneyimi yaratıyoruz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, “Etki tek başına ortaya çıkmaz, kolektif eylem gerektirir” Benzersizliğimiz, Impact Hub deneyimini kolektif eylemin gücüyle birleştirdiğimiz zaman ortaya çıkıyor. İçerde yarattığımız topluluk ve dışardaki ekosistem o kadar çok bilgi, o kadar çok ilham ve o kadar çok iyiyi üretme iradesini bünyesinde topluyor ki, hem bizim hem de topluluğumuz için her şeyi mümkün kılan Impact Hub ruhunun kudretini hissedebiliyorsunuz adeta. Bu ruhun ve enerjinin dünyanın her yerindeki Impact Hub’larla ilişkilerimiz sayesinde daha da güçlendiğini söylemeye gerek bile yok.
Impact Hub İstanbul’da bir gün nasıl geçer?
Impact Hub’da her gün sıcak bir “Günaydın” ile başlar. Impact Hub insanları ve fikirleri bir araya getirmekten gurur duyar; dolayısıyla her gün yeni bir şey çıkar karşınıza. Her gün heyecan verici yeni bir proje duyarsınız ya da ilginç, tutkulu bir kişiyle tanışırsınız. Ne zaman mola verseniz, öbür ‘hub’çılarla bir fincan kahve yudumlamanın ya da Hub kütüphanesinden seçtiğiniz ilginç kitaplarla sakin bir köşeye çekilmenin zamanı gelmiş demektir. Impact Hub İstanbul’da gün boyunca en sık yankılanan cümle, “Hub’da… olsa\yapsak çok iyi olmaz mıydı?” cümlesidir ve birden bire kendinizi başka bir ‘hub’çı ile bir etkinlik\proje planlarken hatta ortak bir iş kurarken bulabilirsiniz. Impact Hub İstanbul ekibinin her an hissettiğiniz inanılmaz desteğinden bahsetmeye gerek bile yok.
Şu anda hangi alanlara odaklanıyorsunuz?
Şu anda odaklandığımız konu Türkiye’de etki yatırımlarını teşvik etmek ve yatırımcılar için pazarın sunduğu fırsatların altını çizmek. Durup dinlenmeksizin topluluk oluşturmaya ve içerik yaratmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir uygulamalar ve sosyal etki, yaptığımız her şeyin merkezinde yer alıyor. Türkiye’de etki odaklı girişimcilik konusunda farkındalık yaratma, alan ve kapasite oluşturma gibi konularda da lider rol üstleniyoruz. Impact Hub İstanbul’u açtığımız geçen yıldan bu yana beşten fazla hızlandırma programı tasarladık ve hayata geçirdik; hatta daha da fazlasına danışman ya da jüri üyesi olarak katkıda bulunduk.
Impact Hub İstanbul için bir sonraki adım nedir?
Türkiye’de yeni kurulan şirketlerin sayısı giderek artıyor ancak pazarı etki odaklı bir endüstriye dönüştürebilmek için hala yapılması gereken şeyler var. Dolayısıyla mevcut düşünme biçimini etkileyebilmek için yapılması gereken hala çok şey var. Bir başka konu da, günümüzde her şey büyük şehirlerde toplanmış durumda. Biz bu durumu değiştirmek istiyoruz. Geçtiğimiz yıl etki odaklı girişimcilik ve genel anlamda sosyal etki üzerine konuşmak için Anadolu’da farklı şehirleri ziyaret ettik. Gelecekte bu girişimi elimizden geldiğince devam ettirmeye çalışacağız. Ve Türkiye’de yeni Impact Hub’ların açılabilmesi için gereken fırsatları araştırmaya devam edeceğiz.