Organizasyonlar için #KültürdeKadınGücü Destek Programı Kazananları

ANİMİST, Bahçeşehir Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü’nün düzenlediği, üçüncüsü gerçekleşecek olan uluslararası bir animasyon festivalidir. Animasyonla ilgilenen, profesyonel, amatör, öğrenci, eğitmen yediden yetmişe herkese hitap eder. Hedefi animasyon eğitimi veren kurumları, animasyon sektörünü ve animasyonla ilgilenenleri biraraya getirerek ilham verecek, ufuklarını açacak, çocukları animasyon özelinde besleyecek, animasyonu sanat ve iletişim formu olarak görünür kılacak bir platform oluşturmaktır. 

ANİMİST, çevrimiçi röportajında COVID-19'un kadın animasyon sanatçıları ve sektör üzerindeki etkileri hakkında konuşmak için animasyon ve VFX alanlarından kadınları buluşturan bir dernek olan ANIMATED WOMEN UK'den Helen Piercy'yi davet etti. 

Helen Piercy multidisipliner bir film yapımcısı, ödüllü çocuk kitapları yazarı ve profesyonel eğitimcidir. 2009 yılında The National Film and Television School'dan Animasyon Yönetmenliği alanında yüksek lisans derecesi alarak, kariyerine Londra'da freelance animasyon sanatçısı olarak başlayan ve ardından film yapımcılığı eğitmeni olarak kendi şirketini kuran Helen, halen Norwich University of the Arts'taki Animasyon Lisans Programı'nda tam zamanlı öğretim görevlisi ve Animated Women UK'de Eğitim Danışmanı olarak görev yapıyor. 

BoMoVu, sporu ve beden hareketini sosyal faydaya dönüştürmek için programlar geliştirip, bu alanlardaki ayrımcılıklarla mücadele eden bir dernektir. Gönüllü sporcu ve beden hareketçilerden oluşturduğu ağ sayesinde, ihtiyaç sahibi konumundaki çocuklar, mülteciler, kadınlar gibi çeşitli gruplar ile bir araya gelerek bu grupların sosyal olarak güçlenmelerine katkı sağlamaya çalışır.

Urban Spirit-HipHop Kadınları, dansta cinsel ayrımcılığı vurgulamak, dansla birlikte kız çocuklarına ve kadınlara kendilerini daha iyi ifade edebilecekleri bir platform yaratmak amacıyla ortaya çıkmış bir projedir. Etkinlik kapsamında Istanbul ve Ankara’da sivil toplum örgütleriye dans içerikli çalışmalar düzenlenecektir. Hiphop dansı alanında dünyanın birçok farklı ülkesinde başarıya imza atmış, performanslar sergilemiş, atölyeler düzenlemiş dokuz kadın dansçı; Aydan Uysal, Duygu Etikan, Gülay Tezcan, Hürrem Ç., Kloe Dean (Birleşik Krallık), Cynthia Tobledo (İsveç) ve Queensy (Fransa)  ilk kez bu proje için bir araya gelecek. Etkinlik kapsamında hipHop dans kültürünün dalları olan Breaking, House ve Popping’in yanı sıra dört dans atölyesi yapılacak ve en başarılı kadın koreografların performanslarının seyirciyle buluştuğu  bir gösteri düzenlenecek.

Tamamı kadınlardan oluşan Myself UK Dance'in sanat direktörü ve dansçı, koreograf ve eğitmen olan Kloé Dean, son 15 yılda dünya çapında çok sayıda gösteri ve yarışma tasarlamış ve sahneye çıkmıştır.  Kloé, Birleşik Krallık’ın yanı sıra uluslararası alanda Kopenhag, Brüksel, Bratislava ve Tayvan'da da farklı dans enstitüsü, stüdyo ve eğitim kurumlarında aktif biçimde hip hop ve sokak dansları eğitimi vermektedir. Sanatına yönelik kuvvetli bir tutku ve güçlü bir iş etiğine sahip olan Kloe, hip hop ve urban dans stilleriyle güçlü kadın imgesini savunma mücadelesi vermektedir. 2012 Londra Olimpiyatlarının açılış gösterilerinde de yer almış olan Kloé, bu yıl Londra’daki Laban Tiyatrosu’nda prömiyerini yaptığı yeni hip hop tiyatro gösterisi ‘ Man Up ‘ ile burada hip hop alanında sahneye çıkan ilk kadın dansçı oldu.

Bodrum’un farklı sektörlerde faaliyet gösteren genç girişimcilerinden oluşan Komünite Bodrum, öncü proje olarak Bodrum’un 1990’lardaki tek sinema salonunun yeniden canlandırılarak 2020 yılından itibaren The Karia Hub adı altında bir kültürel ve ortak yaratım alanı olarak kullanılmasını hedefliyor. Mekan, bu amaç doğrultusunda dönüştürülürken, Komünite Bodrum, yeni fikirler ve projeler üretmeye devam ediyor.

Abigail Reynolds, İpek Yolu üzerinde yer alan ve çeşitli sebeplerle yok olmuş kütüphaneler üzerine hazırladığı 16mm film ve yazılı metinden oluşan ‘Kayıp Kütüphaneler’ isimli projesi kapsamında beş aylık yolculuğunun ardından ortaya koyduğu verileri çevrimiçi paylaştı. ‘Kayıp Kütüphaneler’ film gösterimi ardından sanatçının işleri ve kadının gücü kapsamında bir söyleşi gerçekleşti. 

Abigail Reynolds, eserlerinde kitaplar ve kütüphaneler üzerine yaptığı araştırma ve seyahatler sırasında topladığı materyalleri kolaj, film, heykel, baskı ve canlı performanslar aracılığı ile paylaşıyor. Sanatçının İpek Yolu üzerinde yüzyıllar boyunca siyasi çatışma, doğal afet, devrim veya savaş gibi sebeplerle yok olan kütüphanelerin peşine düşerek gerçekleştirdiği beş aylık yolculuğu geniş çaplı bir araştırma, 16mm film kaydı ve yazılı metinler ile kayda alarak meydana getirdiği projesi ‘Kayıp Kütüphaneler’ 2016 yılında BMW Art Journey ödülünü kazandı.

2012’den bu yana her iki yılda bir İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali, tasarım fikirlerinden çeşitli kesitleri bir araya getiriyor, geniş bir yelpazede pek çok alanın tasarımla ilişkisini inceliyor, proje, etkinlik ve müdahaleler için dinamik bir alan olarak kenti merkezine alıyor.

İstanbul Tasarım Bienali, Mariana Pestana’nın küratörlüğünü üstlendiği ve ‘Empatiye Dönüş: Birden Fazlası İçin Tasarım’ başlığıyla düzenlenen 5. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında, deneyimli ve genç küratörleri bir araya getiren bir projeye imza attı. Genç Küratörler Grubu adı verilen bu proje, temaya yerel bir bağlam kazandırmayı hedefledi, yeni sesleri ve bakış açılarını geliştirme imkânı sağlayadı. İstanbul’da yaşayan genç kadın küratörlerden oluşan olan bu grup, 5. İstanbul Tasarım Bienali’nin küratöryel ekibinde yer alan ve Birleşik Krallık’ta yaşayan tasarımcılar Billie Muraben ve Sumitra Upham ile  birlikte çalıştı. Proje dahilinde, Muraben ve Upham’ın  yürütücülüğünde gerçekleştirilen alternatif küratöryel uygulamalara değinen ve bienal temalarına temas eden herkese açık bir konuşma gerçekleştirildi. Konuşmayı buradan izleyebilirsiniz.

Billie Muraben, Birleşik Krallık/Türkiye asıllı Londra’da yaşayan bir yazar, editör ve eğitmen. Central Saint Martins Üniversitesi’nin Grafik İletişim Tasarımı bölümünün Deneyim & Çevre platformunda ders veriyor, bundan önce de Kraliyet Sanat Koleji’nde (RCA) yüksek lisans seviyesinde görsel iletişim, Camberwell Sanat Koleji’nde lisans seviyesinde illüstrasyon dersi verdi. Şu an Londra İletişim Koleji’nin Grafik Medya Tasarımı bölümünün tasarım araştırması üzerine ortaya koyduğu bir yayın ve sempozyum olan A Line which Forms a Volume’un üçüncü edisyonunun editoryal danışmanlığını üstleniyor.

Sumitra Upham Londra’da yaşayan, sanat, tasarım ve teknolojinin kesiştiği alanlarda çalışan bir küratör. Şu sıralar Londra Tasarım Müzesi’nin Kamusal Programlar Kıdemli Küratörü olarak çalışıyor, kamusal programlardan, misafir sanatçı programlarından ve geçici projelerden sorumlu.

Türkiye’nin sanatsal yaratıcılığını ve kültürel kimliğini ulusal ve uluslararası sanat ortamıyla paylaşmak amacıyla 2004 yılında Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olarak kurulan İstanbul Modern, disiplinlerarası etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Karaköy’deki yeni binasına taşınana kadar müze Beyoğlu’ndaki geçici mekânında süreli ve sürekli sergi salonları, fotoğraf galerisi, eğitim ve sosyal programları, kütüphane, sinema, kafe ve mağazasıyla tüm faaliyetlerini sürdürmektedir.

İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı kapsamında desteklediği 'Uluslararası Misafir Sanatçı Programı' çerçevesinde 10 sanatçı, İstanbul’da zanaatkârlarla buluşarak birlikte üretim yapıyor. Program süresince üretilecek yapıtlar, 26 Şubat – 19 Temmuz 2020 tarihleri arasında düzenlenecek sergiyle İstanbul Modern’de izleyicilerle buluşacak. Program için farklı coğrafyalardan İstanbul’a gelen sanatçılardan biri olan Rana Begum, İstanbul’da metal sıvama atölyesinde çalışarak biçimlendirdiği projede, İstanbul’un çok katmanlı kent silüetini çalıştığı atölyede kullanılan kalıplarla ilişkilendirdiği bir duvar yerleştirmesi kurguluyor.

Uluslararası bienallere, sergilere katılmış, dünyanın önde gelen müze ve sanat kurumlarının koleksiyonlarında yapıtları yer alan Rana Begum, Londra’da yaşıyor ve çalışıyor. 1977 yılında doğduğu Bangladeş’ten ayrılarak ailesiyle birlikte Birleşik Krallık’a yerleşen Rana Begum, Chelsea Sanat ve Tasarım Koleji’nde Resim Bölümü’nde lisansını, Slade Güzel Sanatlar Okulu'nda yine aynı bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Resim ve heykel gibi farklı ifade araçlarını kullanan Begum, yapıtlarında kent mimarisinden ve İslam sanatından ilham alıyor. 

Performistanbul, 2016 yılında performans sanatçılarını tek bir çatı altında toplamayı ve yeni proje üretimlerini desteklemeyi amaçlayarak kuruldu. Çalışmalarına ‘mekânsız’ kimliğiyle devam eden uluslararası performans sanatı platformu esnek çalışma modelini dünya genelinde çeşitli sanat kurumlarıyla iş birlikleri kurarak sürdürüyor. 

Performistanbul, Live Art Development Agency (LADA) işbirliği ile sanatsal gelişim programı kapsamında bir performans sanatçısına dört haftalık proje geliştirme atölyesi ile on günlük misafir sanatçı programı sundu.  Programının ikinci kısmında sanatçı, Türkiye'de 10 gün boyunca PCSAA binasında konaklama ve  araştırma imkânlarından yararlanarak projesini geliştirip sunmak adına davetliydi. Covid-19 nedeniyle dönüştürülen program kapsamında açık çağrıyı kazananı sanatçı Alisa Oleva, ilk olarak 11 Mayıs'ta Evde CANLI Kal (Stay LIVE at Home) kapsamında 'Tracing the Inside, A collective action' adlı çevrim içi bir performans gerçekleştirdi. Üç aylık çevrim içi sanatsal gelişim programı kapsamında zamana ve çeşitli mekânlara yayılarak devam eden süreçte sanatçının geliştirdiği Walking Home projesi ise Ekim ayında katılımcılarla gerçekleştirilerek Kasım (2020) ayında izleyiciye sunuldu. Proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz. 

Alesa Oleva Goldmiths Pertformans Yüksek Lisansına sahiptir. Kentsel koreografiyi ve kentsel arkeolojiyi, izleri ve yüzeyleri, sınırları ve envanterleri, aralıklaır ve sessizlikleri, pasajları ve çatlakları ele almak için kenti stüdyo ve kentsel yaşamı madde olarak ele alır. 

SALT, kâr amacı gütmeyen bir kültür kurumudur. İstanbul ve Ankara’da araştırma temelli, kamuya açık sergi, yayın ve web projeleri ile film gösterimi, performans, konuşma, söyleşi, panel, konferans, atölye ve kent turları gibi programlar gerçekleştirir.

SALT'ın 2019'da başlattığı Kara Atlantis serisi, derinliklere gömülmüş karanlık tarihlerden yakın geleceğe dair öngörülere, denizden kaynak alan üretimlere yoğunlaşıyor. Program 2020'de Sophie Mallett’in Our Gelatinous Past [Jelatinli Geçmişimiz] (2018) filminin devamı niteliğindeki yeni videosunun gösterimiyle devam edecek. Portekiz kıyılarından kareler, İskoçya'daki deniz anası gözlemcileriyle röportajlar ve bir donanmanın tören kutlamaları gibi çeşitli kayıtlar içeren bu iş, kadim canlı türlerinin göçünü küresel ekstraktivizm sistemi ile ilişkilendirerek günümüzün gerçeğinin ötesinde bir yapı hayal etmeyi hedefliyor. Sanatçının bir performansla eşlik edeceği gösterimler, 19 ve 21 Mart'ta SALT Beyoğlu'ndaki Açık Sinema’da yapılacak.

Londra’da yaşayan ve çalışan Sophie Mallett finansal, mimari ve sosyal dünyaların inşası ve kontrolü üzerine üretim yapar. İşleri, küresel sermayelerin bireylerin bir arada yaşama biçimlerine etkilerini irdeler.