By British Council Türkiye

29 Temmuz 2025 - 13:10

Test less, but test better how British Council tests boost teen, blog image

Sınavlar genç öğrencilerin İngilizce öğrenme sürecinin bir gerçeği ve günlük yaşamının bir parçasıdır. 

Ancak, öğrencilerin bireysel gelişimini yansıtmayan, herkesi aynı şekilde ölçen geleneksel testler gereksiz baskı ve sınav kaygısına yol açabilir. Bu durum, öğrencilerin en iyi performanslarını göstermesini engelleyebilir; yanıltıcı sonuçlara ya da daha kötüsü, öğrenme ve değerlendirmeye karşı yaşam boyu sürecek olumsuz tutumlara sebep olabilir.

Neyse ki, başka bir yaklaşım mümkün: öğrenci odaklı İngilizce değerlendirme anlayışı.

Bu yazıda, bunun ne anlama geldiğine, sonuçları nasıl olumlu etkileyebileceğine ve British Council testlerini nasıl öğrenci odaklı geliştirdiğimize değineceğiz.

Öncelikle ilköğretimden başlayarak ileri seviye IELTS ve Aptis ESOL gibi testlere kadar uzanan değerlendirme yaklaşımımızın temel taşlarına bakalım.

Daha az test ama daha etkili test

Future of English raporumuz, eğitimde hesap verebilirliğin genellikle test sonuçlarına dayandırıldığını ve bunun sistemler, süreçler ve pedagojide gelişmeleri engelleyebileceğini ortaya koydu. Böylesine dar bir odak, başarı tanımını ve bireysel potansiyeli kısıtlar. Sınavlar çocuklar için stresli olabilir ve olumsuz deneyimler gelişim ve öğrenme sürecini etkileyebilir. 

Bu nedenle biz daha az test yapmayı ama daha etkili şekilde test etmeyi tercih ediyoruz. Öğrencileri gereksiz testlere tabi tutmak yerine, önemli öğrenme aşamaları için yenilikçi ve uyarlanabilir testler geliştiriyoruz. Bu durum öğrenmeyi destekleyen, daha olumlu bir deneyim yaratmaktadır.

Bütüncül, öğrenci odaklı yaklaşım

Olumlu bir öğrenci deneyimi sağlamak ve öğrenme sonuçlarını artırmak için, eğitim programları sistem içinde dengeli unsurlar olarak görülmeli ve bulundukları sosyal ve kültürel bağlamla uyumlu olmalıdır.

Future of English Araştırma Başkanı Mina Patel’in belirttiği gibi, British Council’ın Bütünsel Öğrenme Sistemi (Comprehensive Learning System - CLS), müfredat tasarımı, değerlendirme ve uygulamayı bütünsel bir yaklaşımla ele alır. Müfredatlar istenen öğrenme çıktılarını yansıtmalı, eğitim uygulamaları ise materyallerin müfredatla uyumunu sağlamalıdır. Değerlendirme sistemin ayrılmaz bir parçasıdır; bağımsız olarak var olamaz. Testler müfredat içeriğiyle uyumlu olmalı, öğretmenler de değerlendirmelerin sistem içindeki rolünü anlamalıdır.

Öğretim ve değerlendirme uygulamalarımız, CEFR (Common European Framework of Reference) standartları ile uyumludur ve O'Sullivan ile Weir tarafından geliştirilen sosyo-bilişsel modele dayalı ilkeleri esas alır. Bu model, öğrencinin ihtiyaçları, hedefleri, başlangıç noktası ve  yöntemlerini öğrenme yolculuğu boyunca anlamaya odaklanır. Ayrıca, değerlendirmeyi yolculuğun sonu değil bir parçası olarak görürüz. Böylece farklı öğrencilere uygun çeşitli değerlendirme türlerini içeren bütünsel bir sistem oluşturabiliriz.

İletişim ve gerçek dünya becerilerine odaklanma

Öğrenciler büyüdükçe, ister yükseköğrenim ister iş hayatı olsun, geleceğe odaklanırlar. Bu nedenle dil eğitimi sistemlerinin modern eğitim, iş ve sosyal etkileşimlerle uyumlu olması gerekir.

Değerlendirmeler öğrenme sistemlerinde giderek daha önemli hale gelir ve onlarla bütünleşir. Ancak, yükseköğretim kurumları ve işverenler genellikle konuşma ve dinleme gibi iletişim becerileri talep ederken,  pek çok test dil bilgisi ve alıcı becerilere öncelik verir. Üretici becerilerin puanlanması daha zor olması bu eğilimi kısmen açıklayabilir. 

Bu durum öğretmenlerin “sınava hazırlamaya” odaklanmasına yol açabilir, böylece öğrenciler yüksek puan alsa da iletişim becerileri zayıf kalır. 

Bunu önlemek için, geleceğe hazır öğrenciler için okul İngilizcesi değerlendirmelerini yeniden tasarlıyoruz. Testlerimiz dört dil becerisini eşit ölçüde değerlendirir ve aktif dil kullanımı ile bağlamsal uygulanabilirliğe odaklanır. Dilin nasıl işlediğini anlamanın ötesinde, onu gerçek hayatta kullanabilme becerisi demektir. Bu yaklaşım dil yeterliliğini artırır, özgüveni destekler ve küresel fırsatları genişleterek öğrencileri iş ve hayata hazırlar.

Teknolojinin uygun kullanımı

Teknoloji işimizde, kişisel hayatımızda ve eğitimde ayrılmaz bir parçadır. Dil değerlendirme süreçlerinde de önemli avantajlar sunar. Örneğin, dijital testler sayesinde öğrenciler sınav merkezine gitmeden her yerde değerlendirilebilir ve bu da sınav kaygısını ve aksaklıkları azaltır. 

Dijital testler ayrıca daha kısa, esnek ve kişiselleştirilebilir. Örneğin, Primary English Test 9–12 yaş grubundaki öğrenciler için klasik kağıt testler yerine animasyonlu, oyunlaştırılmış sorular kullanır ve böylece daha ilgi çekicidir. Uyarlanabilir testler öğrencinin seviyesine göre soruları dinamik olarak ayarlar; bu da daha hassas ve az stresli bir değerlendirme sağlar.

Ayrıca yapay zeka puanlaması hızlı ve etkili geri bildirim sunar; kağıt tabanlı testlerin puanlanmasında harcanan zaman, iş gücü ve kaynaklardan tasarruf sağlar.

Araştırmaya dayalı geliştirme

Tüm test geliştirme süreçlerimiz araştırma, doğrulama ve dokümantasyona dayanır.

Örneğin, Aptis testi sosyo-bilişsel yaklaşıma dayanmaktadır. Bu etkili test doğrulama teorisi, test sistemi ve puanlama sisteminin birlikte adayın İngilizce yeteneğini nasıl ölçtüğünü açıklar. Aptis ayrıca bilişsel ve yazma süreçleri üzerine yapılan araştırmalar dahil pek çok bilimsel çalışma ile şekillenmiştir.

British Council’ın Assessment Research Group (ARG) adlı araştırma grubu, Aptis sınavındaki görevlerin tetiklediği bilişsel süreçler üzerine çalışmalar finanse etmiştir. 

Bu araştırma destekli yaklaşım, testlerimizin güvenilir olmasını sağlar ve ikinci dil edinimi, uygulamalı dilbilim ve değerlendirme alanındaki güncel araştırmalarla sürekli gelişmesini sağlar.

Genç öğrencilere yönelik testlerimizde bu yaklaşım nasıl görünüyor?

Yukarıdaki konular ışığında, yaş ve seviyeye uygun dijital testlerimiz farklı öğrenme ihtiyaçlarına yanıt verir. Öğrencilerin, yüksek öğrenime giriş de dahil, eğitim hayatındaki kilometre taşları için tasarlanmıştır.

  • Primary English Test, öğrencilerin ilkokuldan ortaokula geçişinde ilk önemli aşamada B1 seviyesine kadar olan becerilerini değerlendirmek için hazırlanmıştır.
  • Secondary English Test, 13–16 yaş arasındaki öğrenciler için ortaöğretim boyunca önemli kontrol noktalarında kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
  • Aptis ESOL ve IELTS Akademik gibi ileri seviye İngilizce testleri, ortaöğretim sonuna yaklaşan öğrencilerin akademik ve kariyer fırsatlarına erişmek için, ihtiyaç duyacakları gerçek yaşamda kullanılabilir İngilizce becerilerini göstermelerine olanak sağlar.

Bu bağlamda, Aptis ESOL’un Almanya, Polonya, Romanya, Yunanistan, Kıbrıs, Macaristan, Bulgaristan ve Türkiye’de yakın zamanda başlatılmasından mutluluk duyuyoruz. İtalya ve İspanya ile birlikte toplamda 10 ülkede mevcuttur. 

Aptis ESOL testinin öğrencilere nasıl fırsatların kapılarını açtığını daha yakından inceleyelim.

Aptis ESOL ileri seviye İngilizce testi

Aptis ESOL ileri seviye İngilizce testi, Ofqual tarafından düzenlenen, esnek bir değerlendirmedir. Dünya genelindeki bireyler ve kurumların ihtiyaçlarına cevap vermek üzere tasarlanmıştır.

Sınava girenlerin günlük yaşamları ve deneyimleriyle ilgili sorularla, konuşma, dinleme, okuma ve yazma gibi tüm dört beceriyi değerlendirir ve böylece geleneksel testlerden daha kapsamlı bir dil yeterliliği ölçümü sunar. Bu sayede adaylar gerçek dünya becerilerini gösterebilir ve uluslararası üniversiteler, kamu sektörü ve işverenlerin dil gereksinimlerini karşılayabilir.

Rekabetçi fiyatlandırması ve teknolojik, kullanıcı dostu bilgisayar tabanlı uygulaması ile erişilebilirliği artırır ve 72 saat içinde hızlı ve doğru sonuçlar sunar. Kurumlar İngilizce yeterliliğini esnek ve güvenli şekilde değerlendirebilir, adaylar akademik veya profesyonel planlarına hızlıca ilerleyebilir.

İngilizce öğretimi öğrenci odaklı değerlendirme ile daha etkili

Genç öğrencilere İngilizce öğretimi test yapmayı gerektirir ancak bu deneyim onlar için olumsuz olmamalıdır. Bu nedenle testlerimizi öğrenci merkezli, ilgi çekici ve her müfredata sorunsuz entegre olabilecek şekilde geliştiriyoruz. Tüm bunlar sınav stresi ve öğrenme kesintilerini azaltmayı amaçlar, böylece öğrenciler en iyi performanslarını gösterebilir. Hızlı sonuçlar ise zamanında karar verme ve bireyselleştirilmiş destek sağlar.

Adayların seviyesine uygun ve yaşamlarını yansıtan testler geliştirebilir ve kişilerin akademik ve profesyonel hedeflerine ulaşmalarına destek olabiliriz.

Kaynaklar

  • The Future of English: Global Perspectives, Patel M., Solly M., Copeland S., O’Sullivan B., Jin Y., British Council, 2024
  • The Comprehensive Learning System, O’Sullivan B., British Council, 2021