British Council dahil, alandaki uzmanlar ve araştırmalar, İngilizce öğretiminde çok dilli bir yaklaşımı doğruluyor; yani Türkçe gibi dillerin dışlanmak yerine derslere dahil edilmesi gerektiğini savunuyor.
İngilizce öğrenmek, İngilizce sınıfında ana dilimizi tamamen unutmamız gerektiği anlamına mı geliyor? British Council bunu kabul etmiyor. Uzmanlarımızın görüşleri ve giderek artan araştırmalar, son raporumuz İngilizce öğretiminde neler değişti? ‘What’s changed in English language teaching?’ de dahil olmak üzere, Türkçe gibi diğer dillerin stratejik kullanımının İngilizce öğrenme deneyimine zarar vermek yerine katkı sağlayabileceğini gösteriyor.
Türkçenin stratejik kullanımı nedir? British Council olarak, öğretmen ve öğrencilerin İngilizce öğrenimi sırasında Türkçeyi ne zaman ve nasıl kullanacaklarına dair bilinçli kararlar almalarını teşvik ediyoruz. Bu kararlar, öğrencilerin yaşı, İngilizce seviyesi ve tercihleri gibi faktörler göz önüne alınarak veriliyor.
British Council’in Öğretim Mükemmelliği sorumlusu Kim Beadle, ‘İngilizce derslerinde diğer dilleri dışlamayan, aksine dahil eden yaklaşımımız, sadece araştırmalarımız ve öğretmen ile öğrencilerimizden aldığımız geri bildirimlerle uyumlu olmakla kalmıyor; aynı zamanda British Council’ın değerlerini ve tüm öğretmen ile öğrencilerimizin çeşitliliğine ve dillerine saygı duyan kapsayıcı bir ortam yaratma taahhüdümüzü de güçlendiriyor’ diye açıklıyor.
Ne değişiyor? Tek dilli yaklaşımdan çok dilli yaklaşıma doğru bir değişim öngörülüyor.
20. yüzyılın büyük bir bölümünde, “sadece İngilizce” veya tek dilli yaklaşım baskın yöntemdi; birçok öğretmen ve öğrenci, İngilizce sınıfında diğer dilleri kullandıklarında çoğu zaman suçlu hisseder veya cezalandırılırdı. British Council, kanıtlar ve araştırmalarla desteklenen çok dilli yaklaşımın faydalarını savunsa da bunu zorunlu kılmaz ve tek dilli uygulamalara olan tercihlerin hâlâ var olduğunu kabul etmektedir.
Çok dilli yaklaşımda, İngilizce sınıfta temel dil olarak kullanılır; böylece öğrenciler becerilerini ve yeterliliklerini geliştirmek için maksimum düzeyde pratik yapma fırsatı bulur. Aynı zamanda, öğretmenler ve öğrenciler, sınıfta ortak bir ana dilin varlığından bağımsız olarak, stratejik bir şekilde diğer dilleri kullanarak pek çok açıdan fayda sağlayabilir.
Çok dilli yaklaşımın öğretmenler ve öğrenciler için 10 faydası:
- Samimi bir ortam yaratır – Öğrencilerin dillerini derslere dahil etmek, onların dilsel ve kültürel kimliklerini kabul etmek ve saygı göstermek anlamına gelir.
- Dil öğrenimini destekler – Diller arasında dil ve kelime bilgisi ile telaffuz karşılaştırmaları, anlamayı ve hatırlamayı kolaylaştırır.
- Özerkliği geliştirir – Dilleri ve öğrenme stratejilerini birbirine bağlayan yöntemler, öğrencilerin öğrenme sürecini daha iyi yönetmelerine yardımcı olur.
- Güveni artırır – Ara sıra başka dilleri kullanmak, öğrencilerin kendilerini daha yetkin hissetmelerini ve katkıda bulunmaya istekli olmalarını sağlayabilir.
- İlişkileri güçlendirir – Öğrencilerin dillerine saygı göstermek, güven, uyum ve karşılıklı desteği teşvik eder.
- Kaygıyı azaltır – Özellikle İngilizce seviyesi yeterli olmayan veya kendine güveni az olan öğrenciler için dersleri daha az korkutucu hale getirebilir.
- Akıcılığı teşvik eder – Ara sıra başka bir dil kullanmak, uzun süre konuşma isteğini artırırken dildeki eksiklikleri belirlemeye yardımcı olur.
- Çeviri becerilerini geliştirir – Sosyal, profesyonel veya akademik durumlarda diller arası bağlantılar kurmayı ve gerçek hayatta iletişim kurmayı kolaylaştırır.
- Zaman tasarrufu sağlar – Hızlı çeviriler, anlamayı verimli şekilde kontrol etmeye ve pratiğe daha fazla zaman ayırmaya olanak tanır.
- Görevlerin tamamlanmasına yardımcı olur – Yönergeleri açıklamak için diğer dillerin kullanılması, faaliyetlerin başarıyla tamamlanmasını kolaylaştırır.